18 Mayıs 2009 Pazartesi

Galatasaray S.K Hakkında

Devlet adamı yetiştirmek amacıyla II. Beyazıt tarafından 1482'de kurulan Galatasaray Lisesi'nden (Mektebi Sultani), adını kurulduğu bölgeden alır ve "Galata Sarayı" olarak anılmaya başlar. Okul modern konumuna 1 Eylül 1868'de Sultan Abdülaziz döneminde kavuşur. Okul'un yeniden yapılanmasıyla birlikte, Türkiye'de de gerçek anlamıyla ilk sportif çalışmalar başlamış olur ve okulda Beden Eğitimi dersi jimnastikçi 'Monsieur Curel' tarafından eğitim programına konur. Bu atılımlar gerçekten bir devrim niteliği taşımaktadırlar. Curel, modern aletler eşliğinde çalıştırdığı öğrencileri sportif açıdan geliştirirken, onlar için Kağıthane'de bir idman Bayramı düzenler. Yıl 1870'tir. Bu etkinlikte başarı gösteren sporcular değişik ödül ve madalyalar kazanır ve yarışmaların sonunda öğrencilere "kuzulu pilav" verilir. Bu da, sonraki yıllarda bir başka geleneğin başlangıcını oluşturur.

Curel'den sonra görevi devralan yabancı spor hocaları (M. Moiroux, Signor Martinetti, Stangali gibi) jimnastik ve atletizmin yanı sıra, değişik branşlara da eğilerek (yüzme, kürek, aletli jimnastik) bir ilki daha başlatmış olurlar. Bu çalışmaların ürünü çok geçmeden alınmaya başlanır ve adı Türk Spor Tarihi'ne altın harflerle yazılan Faik Üstünidman'ın yanı sıra, Binbaşı Mazhar Kazancı, Abdurrahman ve Ahmet Robenson kardeşler GSL'nde görev alıp, izcilik, tenis, hokey gibi spor dallarının öğrenciler arasında yaygınlaşmasını sağlarlar. Özellikle Üstünidman'ın ön ayak olmasıyla, öğrenciler futbolla tanışırlar. Ama oynanan futbol, bir kör dövüşünden farklı olmayan ve kural tanımayan bir koşuşturmayı andırmaktadır. Ama futbol GSL'nin Tören Kapısı'ndan adımını atmış ve tam bir salgına dönüşmüştür.

1901 yılında İstanbul'da yaşayan iki İngiliz, James Lafontaine ve Horace Armitage, Rum ve İngiliz oyunculardan oluşan Kadıköy Futbol Kulübü'nü kurmuşlar ama 1903'te takımdaki İngilizler bir anlaşmazlık sonucu ayrılarak Moda Kulübü'nü oluşturmuşlardır. 1904 yılında ise bu kulüpler, Imogen, Elpis, Strugglers takımlarıyla anlaşarak, İstanbul Futbol Birliği'ni hayata geçirmişler ve bugünkü Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı'nın yerinde bulunan "Union Club-İttihat Spor" sahasında düzenli karşılaşmalar yapmaya başlamışlardır. Görüldüğü gibi bu takımlar yabancı ya da azınlık takımlarıdır. Türk olmayan ekiplerin gerçekleştirdikleri bu ilk futbol karşılaşmaları, GSL öğrencilerini hem ilgilendirir hem de çok üzer. Artık onların amacı, kendi futbol kulüplerini kurmak, ölesiye sevdikleri bu oyunun kurallarını "hatmetmek" ve yabancılarla boy ölçüşmektir.

Galatasaray Spor Kulübü'nün kurucusu Ali Sami Yen, "Ellinci Yıl" kitabında kuruluş öyküsünü şöyle anlatır:
"1 Teşrin 1905'te mektebin beşinci sınıfında edebiyat muallimimiz merhum Mehmet Ata beyin dersi esnasında birkaç arkadaş baş başa vererek Galatasaray'da bir futbol kulübü kurmaya karar verdik. İlk müteşebbisler oyuna ve mücadeleye meyyal arkadaşlardan Asım Tevfik Sonumut, Reşat Şirvani, Cevdet Kalpakçıoğlu, Abidin Daver, Kamil...gibi gençlerdi. Mektepde tahsilde bulunan Bulgar ve Sırp talebesinden çevik ve kuvvetli olanlar da bize iltihak etmişlerdi. Asım'ı muhasebeciliğe, Cevdet'i ikinci reisliğe seçmiş, kendim de Reis olmuştum. Asım her hafta arkadaşlardan birer kuruş toplamakda mahir olduğu için kendisini muhasebeci yapmıştık. Ben Reisliği topu yağlayıp şişirmekle almıştım. Topumuza evladım gibi bakardım. Zaten varımız yoğumuz da toptu. Mektebe gelirken, domuz sokağından geçer, domuz yağı alırdım. Topu onunla yağlar, şişirirdim; yamasını yeni pabucumdan kesmiştim. Bunu gören arkadaşlar, bana hepimizden fazla paye vermişlerdi. Yani o zaman Reisliğe ve diğer vazifelere payeyi, en çok çalışan kazanırdı. Cevdet de ikinci Reisliği formaları yıkadığı için almıştı.

"Maksadımız İngilizler gibi toplu bir halde oynamak, bir renge ve bir isme malik olmak ve Türk olmayan takımları yenmek."

Kulübün adının Gloria (Zafer) ya da Audace (Cesaret) konulması yolunda görüşler ortaya atılmışsa da, sonuçta Galatasaray olmasında anlaşmaya varılmıştır. Araştırmacı Cem Atabeyoğlu, Galatasaray adının, bu takımın yaptığı ilk maçta Rum ekibini 2-0 yenerken, seyircilerin onlardan "Galata Sarayı efendileri" diye söz etmelerinden doğduğunu yazar. Bunun üzerine kurucular da ismi benimserler ve "Adımız Galata Sarayı olsun" derler.

1905'ten 1919'a kadar Galatasaray Spor Kulübü'ne Başkanlık yapan, mektebin 889 numaralı öğrencisi Ali Sami Yen elyazısıyla tuttuğu Galatasaray Terbiye-i Bedeniye Kulübü ıhsaiyet Defteri'nin (Sayım-İstatistik Defteri) 181 ve 182. sayfalarında kurucu 13 üyeyi şöyle sıralar: 1-Ali Sami Yen; 2-Asım Sonumut; 3-Emin Bülend Serdaroğlu; 4-Celal İbrahim; 5-B. Nikolof; 6-Milo Bakiş; 7-Pol Bakiş; 8-Bekir Sıtkı Bircan; 9-Tahsin Nahit; 10-Reşat Şirvanizade; 11-Hüseyin Hüsnü; 12-Refik Cevdet Kalpakçıoğlu; 13-Abidin Daver.

1905'te Osmanlı İmparatorluğu'nda bir dernekler yasası bulunmadığından, Galatasaray Spor Kulübü yasal olarak tescil edilme olanağını bulamamıştır. 1912 yılında Cemiyetler Kanunu çıkarıldıktan sonra, kulüp yasal bir kimlik kazandı. Yetkili makamlara kulüplerin tüzükleriyle birlikte, kurucu üyelerin ad ve adreslerinin de bildirilmesi zorunlu tutulduğundan, istifa eden ya da eğitimlerini tamamlayarak ülkelerine dönen üyeler ilk listeden çıkarılmış ve 1 Eylül 1913'te kurucu liste yeniden düzenlenmiştir. Kurucu üyelerin yeni sıralaması şöyle gerçekleşmiştir: 1-Ali Sami Yen; 2-Asım Sonumut; 3-Emin Bülend Serdaroğlu; 4-Celal İbrahim; 5-Bekir Sıtkı Bircan; 6-Reşat Şirvanizade; 7-Refik Cevdet Kalpakçıoğlu; 8-Abidin Daver.

Galatasaray Spor Kulübü'nün ilk renkleri kırmızı-beyaz'dır. Bayrağımızın renklerinden esinlenerek seçilen bu renkler, dönemin baskıcı yönetimi tarafından kuşkuyla karşılanmış ve futbolcular sıkı bir takibe alınmışlardır. Bu nedenle, sarı-siyah renkler gündeme gelmiş ama bunlar da kalıcı olmamış ve Galatasaray bugünkü renklerine kavuşmuştur. Bu renklerin öyküsünü Ali Sami Yen'den dinleyelim:
"Birçok yerleri dolaştıktan sonra, nihayet Bahçekapı'daki Şişman Yanko'nun dükkanına gidilerek orada zarif iki yünlü kumaşa tesadüf ettik. Biri, vişneye çalan koyuca tatlı bir kırmızı, öteki de, içinde turuncudan iz taşıyan tok bir sarı. Tezgahtar, mahirane bir el hareketi ile kumaşların dalgalarını birleştirdi. Bir saka kuşunun başı ile kanadının yarattığı renk güzelliğine benzer bir parlaklık hasıl oldu. Ateşin içindeki renk oyunlarını görür gibi olmuştuk. Sarı-Kırmızı alevinin takımımız üstünde parıldamasını tasavvur ediyor ve bizi derhal galibiyetten galibiyete götüreceğini tahayyül ediyorduk. Nitekim de öyle oldu."

Buna karşılık kuruculardan Bekir Sıtkı, söz konusu renklerin Gül Baba'nın II.Beyazıt'a verdiği sarı ve kırmızı güllerden esinlendiğini ileri sürer.

GALATASARAY'IN KAZANDIĞI KUPALAR
1 kez UEFA Kupası
1 kez Süper Kupa
17 kez Birinci ya da Süper Lig
14 kez Türkiye Kupası
10 kez Cumhurbaşkanlığı Kupası
5 kez Başbakanlık Kupası
12 kez TSYD Kupası
6 kez Pazar Ligi
3 kez Cuma Ligi
8 kez İstanbul Ligi
2 kez İstanbul Kupası
1 kez Milli Küme

Trabzonspor Hakkında

Türkiye İdman Cemiyetleri ittifakının kurulması ve Türk Sporunun bu ilk örgütünün tüm Anadolu'ya yayılması, Trabzon'da da etkisini göstermişti. Bu etki sonucu yeni yeni kulüpler kurulmaya başlandı. İdmanocağı, İdmangücü, Necmiati'den sonra Trabzon Lisesi bünyesinde Lise adını taşıyan yeni bir kulübün kurulmasıyla kulüp sayısı 4 olmuştu. 1923 yılından sonra Trabzon'da İdmanocağı ve İdmangücü arasında büyük bir rekabet başlamıştı. Bu öyle bir rekabetti ki İstanbul'daki Galatasaray-Fenerbahçe rekabetine benziyordu. Hatta zaman zaman onu bastırdığı bile oluyordu. Trabzon sanki Ocaklılar, Güçlüler diye ikiye ayrılmıştı. Trabzon'da futbolun bu iki takım arasındaki rekabetten yüceldiği söylenebilir. Rekabet zamanla öylesine büyük boyutlara vardı ki Trabzon'un Türkiye liglerinde geç temsil edilmesine bile sebep oldu. Ne var ki iki kulüp arasındaki çekişme şehrin futbolundaki kaliteyi de her geçen gün arttıran faktör olduğu göz ardi edilemez.

1923 yılında Trabzon'da ilk resmi lig maçları oynanmaya başlandı. İlk sezon İdmanocağı şampiyon olmuştu. Bunu 1923-24,1924-25 sezonlarında Lise takımının arka arkaya şampiyonlukları izledi. 1925 sezonunda yine İdmanocağı şampiyon olurken, 1929 yılına kadar da önce Lise, arkasından Muallim Mektebi daha sonra da Ticaret Lisesi takımları mutlu sona ulaştılar.

İdmanocağı ile İdmangücü arasındaki büyük rekabet 1930'dan sonra had safhaya ulaştı. 1929-30'dan sonra 5 kez arka arkaya İdmanocağı'nın şampiyon olmasından sonra 1934-35 sezonundan itibaren İdmangücü takımı tam 7 yıl arka arkaya şampiyon olarak bu iki takım arasındaki rekabeti büsbütün alevlendirmişti.

1940'lı yıllarda Trabzon futbolundaki güç lise takımlarına geçmişti. Tam 6 kez arka arkaya şampiyonluğu kazanması da bunu gösteriyordu. Bu aralar dikkat çeken bir hususta Trabzon'daki bütün futbol yıldızlarının Lise takımlarından yetişmiş olmalarıydı. Özellikle Trabzon Lisesi bir futbolcu kaynağı olmuştu. 1947-48 sezonundan itibaren şampiyonluk yine İdmanocağı ile İdmangücü arasında el değiştiriyordu. Bu arada Necmiati de iki sezon şampiyon olarak Trabzon futbolunda söz sahibi oldu. Bu arada Trabzon'da yeni yeni kulüpler de kuruluyordu. 1938'de kurulan Doğan Gençlik, 1941 yılında Akçaabat Lisesinde kurulan Akçaabat Gençlik (Bugünkü Sebatspor), 1950 yılında Sürmene ilçesinde kurulan Sürmene Gençlik, 1952 yılında ayni ilçede kurulan Zafer Gençlik, 1953 yılında kurulan Yolspor 1955 yılında kurulan Yalıspor bu takımların başında geliyordu.

1930'lu yıllarda başlayan İdmanocağı, İdmangücü rekabeti 1940'lı, 1950'li, 1960'lı yıllarda olanca şiddetiyle devam ediyordu. Bu gitgide rekabetten öte boyutlara varmaktaydı. Ocaklı ve Güçlü olmak Trabzon'da adeta bir spor mezhebi haline gelmişti. En kötü sezonlarda bile rekabetlerinden hiç bir şey kaybetmiyorlardı.

Trabzon öylesine ikiye ayrılmıştı ki Ocaklılar Sari Kırmızı diye İstanbul'daki Galatasaray'ı İdmangüçlülerse Yeşil Beyaz renklerine rağmen Fenerbahçe'yi destekliyorlardı. Rekabet bir de bu sekliyle alevlenmişti. Bu arada renkleri Sarı Lacivert olan Necmiati bile bu rekabetin dışında kalmıştı. Aslında bu büyük rekabetten en karlı Trabzon futbolu çıkıyordu. Öncelikle şehirde futbol tutkusu körüklenmişti. Bu büyük rekabetten doğan büyük iddia Trabzon'da büyük yıldızların çıkmasına neden olmuştur. Ancak, Trabzon insanının alın yazısı olan gurbetçilik 1930'lu yıllarda Trabzon'daki futbol yıldızlarının kaderine tesir etmişti. Pek çoğu yüksek öğrenim uğruna ana kucaklarını baba ocaklarını terk etmek zorunda kaldılar. Gittikleri İstanbul ve Ankara'da sürdürdükleri futbol yaşamlarında gerçekten büyük yıldız oldular. Bir Hasan Polat ve kardeşi Ali Polat Ankara Gençlerbirliği'nde , bir Selim Satıroğlu, Ahmet Karlıklı Galatasaray'da bir Taka Naci, Zekeriya Bali Fenerbahçe'de, Nazmi Bilge Beşiktaş'ta yıldız futbolcu oluverdiler.

1962-63 sezonunda tüm yurtta bir İl takımı kurulması öngörülmüştü. Zamanın Futbol Federasyonu Başkanı Orhan Şeref Apak, Türkiye liglerini güçlendirmek ve tüm yurda yaymak amacıyla bir seferberlik başlatmıştı. Her ilde bir futbol takımı kurup Türkiye liglerinde yer alması seferberliği büyük bir hızla devam ediyordu. Trabzon elbette ki bunun dışında kalamazdı. Yalnız bir İl Kulübü kurulmasının en zor olan illerin başında kuşkusuz Trabzon gelmekteydi. İdmanocağı, İdmangücü rekabeti Trabzon futboluna öylesine hakimdi ki bu iki kulübün bir çatı altında toplanmasına imkan yoktu. Nitekim böyle bir girişimde bulunmak isteyen bir avuç idealistin daha ilk çalışmalarında bunun imkansız olduğu gerçeği bir kez daha anlaşılmıştı.

Tüm Trabzonlular, Trabzonspor adıyla bir kulübün kurulmasını yürekten arzuluyorlar, ancak bu işi bir türlü gerçekleştirememenin ezikliğini yaşıyorlardı. Yetkililerinde araya girmesi, sonucu pek değiştirmiyordu Ocaklılar da, Güçlüler de yeni kurulacak kulüpte kendi isimlerinin, hatta renklerinin hakim olmasını istiyorlardı ve bu konuda en ufak bir fedakarlıkta bulunmuyorlardı. Her gün, her akşam toplantı üstüne toplantı yapılıyordu. Bazen tam bir anlaşma zemini ortaya çıkıyor ama yine en ufak bir ayrıntı her şeyi berbat ediyordu. Havaya silahlar atılıyor, karakollara, hatta mahkemelere kadar uzanan olaylara rastlanıyordu. Öte yandan Futbol Federasyonunun il kulüpleri için tanıdığı sürenin de sonu yaklaşıyordu.

21 Haziran 1966 tarihinde İdmanocağı, Martıspor ve Yıldızspor'un da katılımı ile sarı Kırmızı renkler altında Türkiye 2. Ligine alındı. Ancak, resmi bir yazının süresi içinde ilgili yere tebliğ edilmediği için İdmanocağı'nın İkinci ligde oynaması durduruldu. Bu tarihten yaklaşık bir ay sonra 20 Temmuz 1966'da bu kez İdmangücü, Karadenizgücü, Martıspor ve Yolspor'un katılmasıyla Trabzonspor Kırmızı-Beyaz renklerle kuruldu. Ne var ki İdmanocağı buna karşı çıktı. Danıştay'da açtığı dava ile yürütmeyi durdurma kararı alınınca ortalık yine karıştı. Trabzon'daki gergin durum üzerine araya Zamanın Beden Terbiyesi Genel Müdürü Ulvi Yenal girdi. Ulvi Yenal, İdmanocağı ve İdmangücü'nün birleşmemeleri halinde iki kulübünde Türkiye 2. Ligine alınmayacağını bildirdi. Bu durum Trabzon'da ve her iki kulüp çevresinde "Sok" etkisi yaratmıştı. Birleşmeleri büyük sorun olan bu iki kulübün, birleşmemeleri halinde Trabzon Türkiye liglerinde temsil edilemeyecekti. Trabzon'daki geceli gündüzlü yapılan ve büyük tartışmalara neden olan toplantılar sonunda 2 Ağustos 1967 günü İdmanocağı ile İdmangücü birleşmesi gerçekleşti ve Trabzonspor; İdmanocağı, İdmangücü, Karadenizgücü ve Martıspor'un birleşmesi ile ortaya çıktı.

Artık bütün resmi işlemler tamamlandıktan sonra sıra gelmişti Trabzonspor'un renklerine. Renk bulmak öyle kolay olmadı. Trabzon'da uzun yıllar süren İdmanocağı-İdmangücü rekabetinde Sari-Kırmızı ve Yeşil-Beyaz renkler hakimdi. Trabzonspor'un renkleri bu renklerin dışında olmalıydı. Trabzon'u ve Karadeniz'i simgeleyen renkler aranıyordu. Bu konuda yarışma açılması da gündeme geldi ancak sonra vazgeçildi. Renk için geceli gündüzlü toplantılar düzenleniyordu. Dört toplantıdan sonuç alınamamıştı. Beşinci toplantıda her şey bitecekti. Artık taraftarın da sabrı kalmamıştı. Dönemin Federasyon Başkanı Orhan Şeref Apak sorunu çözmeye çalışırken Federasyon Genel Müdürü Ulvi Yenal'ın makamında toplanan taraflar iki kulübün renklerinden farklı bir rengin seçilmesi üzerinde yoğun tartışmalar gerçekleştirirler. Yaşanan gelişme üzerine sabrı taşan Yenal iki kulübün temsilcilerinden birer renk seçmesini talep eder. Böylelikle İdmanocağı grubu "koyu bordo", İdmangücü ise "açık mavi" üzerinde görüş bildirir. Sonuçta Trabzonspor'u kuran iki köklü kulüp renk konusunu "BORDO-MAVİ" diye karara bağla

Beşiktaş Hakkında

1902 sonbaharında Beşiktaş Serencebey Mahallesi'nde, o zamanın Medine Muhafızı olan Osman Paşa'nın konağının bahçesinde, 22 kişilik genç grup, haftanın bazı günlerinde toplanıp jimnastik hareketleri yapmaktaydı. Başta Osman Paşa'nın oğulları Mehmet Şamil ve Hüseyin Bereket ile mahellenin gençlerinden Ahmet Fetgeri, Mehmet Ali Fetgeri, Nazımnazif, Cemil Feti ve Şevket Beyler’in aralarında bulunduğu gençlerin ilk ilgilendikleri spor branşları, özellikle barfiks, paralel, güreş, halter, aletli ve aletsiz jimnastikti. O sıralarda siyasi hareketler dolayısıyla her türlü toplanmadan ürkerek hafiyeler dolaştıran 2. Abdülhamit'in adamları Serencebey'deki bu toplanmaları haber alınca, spor yapan gençler bir baskınla karakola götürüldü. Bu sporcu gençlerin bir kısmının saray erkanına yakın olması, ayrıca o dönemlerde kötü gözle bakılan futbol oynamadıkları ve sadece beden hareketleri yaptıklarını belirtmeleriyle gergin durum yumuşadı. Hatta saray çevresinden Şeyhzade Abdülhalim bu sporcuları destekledi ve sık sık antrenmanları seyretmeye başladı. Ünlü boksör ve güreşçi Kenan Bey de antrenmanlara gelerek güreş ve boks hareketleri göstermeye başladı.

1903 Mart'ında ise özel bir izinle Bereket Jimnastik Kulübü kuruldu. 1908'de Meşrutiyet'in ilanıyla sportif hareketler biraz daha serbestlik kazandı. 31 Mart 1909'daki siyasi olaylardan sonra Edirne'de bulunan Fuat Balkan ve Mazhar Kazancı, Hareket Ordusu ile İstanbul'a geldi. Siyasi olaylar yatıştıktan sonra iyi bir eskrim hocası olan Fuat Balkan ile başta güreş ve halter sporlarını yapan Mazhar Kazancı, Serencebey'de jimnastik yapan gençleri bularak birlikte spor yapma fikrini kabul ettirdi. Fuat Balkan, Ihlamur'daki evinin altındaki yeri, kulüp merkezi yaptı ve Bereket Jimnastik Kulübü'nün adı Beşiktaş Osmanlı Jimnastik Kulübü olarak değiştirildi. Böylece jimnastik, güreş, boks, eskrim ve atletizmin ön planda tutulduğu güçlü bir spor kulübü meydana geldi. Fuat Bey'in arkadaşları Refik ve Şerafettin Beyler de iyi birer eskrimciydi.

Bu arada Beyoğlu Mutasarrıfı Muhittin Bey'in teşvikiyle Beşiktaş Osmanlı Jimnastik Kulübü, 13 Ocak 1910 tarihinde tescil edilen ilk Türk spor kulübü oldu. Semtin gençlerinin bu spor kulübüne ilgisi büyüdü ve spor yapan üyelerin sayısı bir anda 150'ye yükseldi. Kulübün merkezi de Ihlamur'dan Akaretler'de 49 numaralı binaya taşındı. Bir süre sonra bu bina da küçük gelince, yine Akaretler'de 84 numaralı binaya geçildi. Bu binanın arkasındaki bahçe de bir spor sahası haline getirildi.

Kulübün faaliyetlerini hızlandırdığı ilk dönemde futbol gölgede kalmışsa da, 1910’ların sonundan itibaren kulüpteki atlet ve jimnastikçiler futbola daha fazla ilgi duyup, kendi aralarında maçlar yapmaya başladılar. O yıllarda gençliğin ilgisi futbola kaymak üzereydi ve Beşiktaş Kulübü’nün az ilerisinde Valideçeşme ve Basiret gibi iki güçlü futbol takımı kurulmuştu. 1911 Ağustos’unda Valideçeşme futbol takımının başkanı ve kurucusu olan Ahmet Şerafettin Bey (Şeref Bey) futbolcularıyla Beşiktaş Kulübü’ne katıldı. Beşiktaşlı gençlerin kurduğu futbol takımlarını tek bir çatı altında toplamayı amaç edinen Şeref Bey’in girişimleri sonucu, Basiret Kulübü de Beşiktaş’a katıldı. Bu şekilde Futbol Şubesi, resmi olarak kulüpte faaliyete başladı.

Resul, Rıdvan, Behzat, Doktor Sabri, Şair Kazım, Sadi (Baltalimanı), Doktor Mehmet, Asım, Şeref, Doktor Ali ve Fahri’den oluşan ilk futbol takımının malzemelerinin masraflarını da İpekçi İhsan isimli bir sporsever karşıladı. Birinci takımın yanı sıra ikinci, üçüncü, dördüncü takımlarını da kuran futbol şubesi, kulübün Akaretler’deki bahçesinde futbol idmanlarını hızlandırdı. Böylece futbol Beşiktaş’ta bir anda 1 numaralı spor olmaya başladı. Ancak Balkan Savaşı’nın ardından Dünya Savaşı’nın da başlamasıyla Beşiktaş’ın sporcuları cephelere koştu ve spor faaliyetleri yok denecek duruma geldi.

Yıllardır Beşiktaş’ın ilk renklerinin kırmızı-beyaz olduğu, Balkan Savaşı'nın kaybedilmesinin ardından siyah-beyaz olarak değiştirildiği söylenir. Beşiktaş tarihi ile ilgili bir çok kaynak böyle yazmaktadır. Ancak 100. yıl belgeselinin hazırlanması sırasında yapılan ayrıntılı araştırmalarda, kırmızı rengin kullanılmadığı, renklerin her zaman siyah-beyaz olduğu yönündeki belgeler ağırlık göstermiştir. Beşiktaş 100. Yıl Belgeseli yapımcısı Tuğrul Yenidoğan, yaptığı araştırmalar sonucunda bu tartışmalara noktayı koymuştur:

"Osman Paşa Konağı’nda başlangıçta ferdi sporlar yapıldığından herhangi bir forma rengine gereksinim duyulmadı. Ancak sporcuların sayısı her geçen gün yeni katılımlarla artmaya devam edince, eğitimini Fransız mektebinde tamamlamış Mehmet Şamil Bey kurucular heyetini topladı. Okul günlerinde kullandığı, okulunun renklerini taşıyan rozeti yakasından çıkardı ve gösterdi: “Bizler de tıpkı bu rozet gibi bir rozet yaptırmalı ve Kulübümüz’de spora devam eden her azayı bu rozeti taşımaya mecbur tutmalıyız” dedi. Toplantıya katılanlar Mehmet Şamil Bey’in teklifini heyecanla kabul ettiler. Toplantının sonunda rozette yer alacak kulüp renkleri de kararlaştırıldı. Tabiatın bütünüyle birbirine zıt iki ana rengi kulüp renkleri olarak seçildi: Siyah ve Beyaz"

Beşiktaş’ın ilk rozetinin yapıldığı tarih, Fransız mektebindeki rozetlerden esinlenerek miladi yıl olarak “1906” yazıldı. Üstte Arap harfleriyle “Beşiktaş” yazarken, sağda “J”, solda “K” harfleri yer aldı. Rozetin arka yüzünde “Konstantinopolis”te yapıldığı yazılıdır ve iç tarafında rozeti yapan ustanın mührü yer almaktadır. Rozetteki armada yer alan yıldızın 6 köşeli olduğu dikkat çekmektedir. 2. Meşrutiyet’e kadar (1908) bu 6 köşeli yıldız kullanılmıştır. Bu rozet, daha sonra İskender Yakak tarafından Onursal Başkan Süleyman Seba’ya hediye edilmiştir.

Fenerbahçe Hakkında

İlk futbol oyununun, bugünkü anlamıyla ilk kez 1823 yılında İngiltere’de oynanmaya başlamasının üzerinden neredeyse yıllar ve yıllar geçmişti. Tarihler 1890’lı yıllara ulaştığında, Moda’da oturan İngiliz’ler de bu keyifli spordan iyice etkilenmiş ve o yemyeşil arsaların bulunduğu Kadıköy’ün geniş alanlarında, futbolu oynamaya başlamışlardı. Seyri çok keyifli bu oyunun, çevredeki Türk gençlerinde de ilgi uyandıracağı ve de bu sporu onlara sevdireceği pek tabii idi ve hatta da kaçınılmazdı. Ama ne var ki, o sıralarda süren monarşi rejimi nedeniyle Müslüman Türkler için cemiyet kurmanın ve hatta mevcut cemiyetlere dahi üye olmanın yasak olmasından dolayı, Kadıköy Çayırlarında top koşturan İngiliz gençlere yine ancak Rum gençleri eşlik edebilmekteydi.

Yine de, hemen her akşamüstü bilhassa Kuşdili Çayırında yapılan bu futbol maçları ya da antrenmanları, Kadıköy halkının büyük bir kesiminin ilgisini çekmekte, genellikle akşamüstleri zevk için de olsa oynanan bu futbol oyunu için, Kalamış’tan, Moda’dan, Kuyubaşı’ndan, ve hatta Haydarpaşa civarlarından gelecek öbek öbek halkı, gününe ve hava durumuna göre küçük ya da büyük kümeler halinde bu oyunu seyretmeye yöneltmekteydi.

Moda’da futbolla tanışan ilk ailelerin İstanbul’da İngiltere elçiliği personeli görevlileriyle aralarında yaptıkları maç rekabetini, 1894 yılında İzmir’de “Football Club Smyrne”nin kurulması ile birlikte İstanbul - İzmir rekabeti izlemeye başlıyordu. İzmir’de futbolun öncülüğünü yapan James La Fontaine, 1889 yılında İstanbul’a yerleştiğinde, Kadıköy’de İngilizlerin futbol-rugby karışımı bir oyun oynadıklarını görmüş ve onlarla kısa zamanda dostluk kurarak, daha iyi bildiği futbol oyununu onlara kabul ettirmişti. Tarihler 1897 yılını gösterdiğinde, James La Fontaine ve arkadaşları Kadıköy yakasında ilk kez bir futbol takımı olarak Kadıköy Football Association adı altında toplanıyor, takımı oluşturan İngiliz, Rum, Ermeni gençleri, genelde İstanbul’a sefere gelen İngiliz gemicilerle oynadıkları oyunlarını Kadıköy’ün çayırlarında sürdürüyor ve her akşamüstü kalabalık izleyici kitlesine de seyrettiriyorlardı. Bu müsabakalar halkın öylesine ilgisini çekmişti ki “Football Association” takımı, iki yıl içerisinde “İzmir Karması” ile karşılıklı olarak futbol maçları yapmaya yönelmişti.

Ne var ki, Sultan 2. Abdülhamid’in padişahlığının sürdüğü o dönemde, mevcut monarşi rejiminin korunması amacıyla Türk gençlerinin dernek kurmaları yasaktı. Bu durum ise, yabancı ve azınlıkların top koşturdukları kendi topraklarında futbol oynamanın imkan ve zevkinden mahrum olan ve onların aralarına karışarak oynamak istedikleri bu cazip oyunu ancak gıpta ile seyretmekle yetinen Kadıköylü Müslüman Türk gençleri arasında, sadece üzüntü değil aynı zamanda tabii ki öfke ve hırs da uyandırıyordu. İşte her türlü tehlikeyi göze alan bu gençlerden, deniz öğrencisi Fuat Hüsnü (Kayacan), eski hariciyecilerden Reşat Danyal ve Mehmet Ali ile, Kuşdili’nde Papazın Çayırı adı verilen topraklarda meşin yuvarlağa vuruşlar yapan arkadaşları bu özlemin sona ermesini amaçlıyorlar, ve 1899 yılında da, devrin hafiye ve jurnalcilerinin dikkatlerinden kaçmak ve hışımlarından korunmak amacıyla bir İngiliz adı altında Black Stocking FC (Siyah Çoraplılar Futbol Kulübü)‘nü kuruyorlardı. Ancak siyah çorap ve kırmızı üst formaları ile Türk gençlerinin oluşturduğu bu ilk Türk spor ve futbol topluluğu daha ilk maçlarında hafiyelerin baskınına uğruyor ve hemen dağıtılıyordu.

Burada dikkati çeken en önemli nokta; Fenerbahçe Spor Kulübü’nün Black Stocking FC ismi altında 1899 yılındaki bu ilk girişimindeki öncülük yapan gençler ile, ilerideki yıllarda kurulacak olan Kadıköy Futbol Kulübü (1902) ve Fenerbahçe Futbol Kulübü (1907) ismi altında toplanan gençlerin genelde aynı kişiler olacağıydı. Dolayısıyla FENERBAHÇE KULÜBÜ kuruluşunu gayri resmi olarak 1899 yılında gerçekleştirmiş, ne var ki iki kez kapatılmaları nedeni ile faaliyetlerine, ancak resmi kuruluş yılları olan 1907 yılında geçebilmişti.

Ama yine de, aradan geçen birkaç yıl içinde aynı gençlerin bir bölümü, aralarına yeni katılanlarla beraber Kurbağalıdere Köprüsü’nün hemen yakınındaki (şimdiki stadyumun karsısında) Hurşit Ağa’nın kahvehanesinde muntazaman toplanıyor ve 1901 yılında da, bu kez isim de değiştirerek Kadıköy Futbol Kulübü ismindeki bir yeni takımı daha kurabilmenin çalışmalarını yapıyorlardı.

İstibdat ; bir başka değişle o dönemki mevcut “mutlak hakimiyet” rejimi, yurdumuzda cemiyet kurmak ya da bu bünyede spor yapmak hakkını Türklere yasak etmekteydi. İşte sırf bu nedenle, Fuat Hüsnü (Kayacan) Bey ve tamamen Türk gençlerinden oluşan arkadaşlarının Fenerbahçe Spor Kulübü’nü kurma teşebbüsleri, gerek 1899 yılında Türkçe isim vermeden bir İngiliz ismi altında kurmak istedikleri “Black Stocking F.C./Siyah Çoraplılar Futbol Kulübü” olsun, ve gerekse de 1902 yılında bu kez isim değiştirerek kurmak istedikleri “Kadıköy Futbol Kulübü” olsun, sarayca engellemişti. Bu durum ise, ülkemizde kurulan ilk spor kulüplerinin yabancılar ile gayrimüslimler tarafından oluşmasına sebep olacak, Türk sporunun kulüpler yolundaki gelişimini ise en az 5 yıl geciktirerek, yurdumuzda futbol ağırlıklı sporun temelinin “yabancı egemenliği ve anlayışı” ile atılması neticesini doğuracaktı.

Nitekim, Kadıköy Futbol Kulübü’nün mevcut bu rejim nedeniyle hemen kapatılarak dağıtılmasının ardından, 1902 senesinde James Lafontaine ile Horace Armitage isimli kişiler hemen hemen tamamı İngiliz’lerden oluşan “Cadıkeuy Football Club“; (Kadıköy Futbol Kulübü) isimli futbol takımını kuruyor ve kuruluşunun iznini de alıyordu. Bunu, 1903 senesinde Moda’da oturan İngiliz gençlerin “Moda Football Clup”, 1904 senesinde de Kadıköylü Rum vatandaşların “Elpis(Ümit)Futbol Takımı”nı kurmaları izliyordu. Aynı yıl İngiliz elçilik gemisi “İmogene” nin de aynı isimde bir futbol takımı kurması üzerine, Türkiye’deki ilk lig organizasyonunu gerçekleştiren James La Fontaine, 1904 senesi sonbaharında “Constantinople Football Liege” ( İstanbul Futbol Ligi ) adı ile İstanbul’daki ilk futbol ligini kuruyordu.

Gayri takvimlerin o en güzel yıl olan 1907 yılının ilk yapraklarını gösterdiği günler... Sultan 2. Abdülhamid Han, 33 yıllık saltanatının baskılı rejime dayalı son yılını yaşamakta olduğunun sanki farkında. Saltanatı ile uğraşanlarla boğuşmaktan futbol topu peşinde koşturanlarla uğraşmaya ayıracak pek fazla vakti ve de gönlü kalmadığından bu tür oluşumlara karşı uygulattığı baskıyı da, resmi de olmasa biraz gevşetmiş. Zaten gayri müslimler ile yabancılarca ortalama on yıldır oynanmakta olan futbol oyununa gözleri ve de gönülleri biraz da alışmış. Kadıköy yakasındaki Kördere Sahası ile Kuşdili Çayırı’nda, o ilk yıllarda göz açtırmayan top uçurtmayan saraylı hafiyelerden görünürde eser kalmamış, Türk gençleri, resmi formalı olmasa da buralarda sanki rahat rahat top koşturur bir halde. Gerçi, bir jimnastik kulübü olarak “Beşiktaş” ile, Fransız Mektebi Takımı hüviyetini arkasına almış bir futbol kulübü olarak “Galatasaray”, kuruluş faaliyetlerini İstanbul yakasında gerçekleştirebilmiş ama, karşı kıyı Kadıköy yakası o dönem için adeta bir başka belde, adeta İstanbul’a taşra...

İşte, içinde bulundukları tarihin de desteğinden güç alan Kadıköy’lü gençlerden, Hariciye Nazırı Asım ve Server Paşa’ların torunu Londra Sefareti Başkatibi Nuri Bey’in oğlu Ziya(Songülen) Bey ile Harekat Ordusu Feriki (tümgeneral) Şevki Paşa’nın oğlu Ayetullah Bey ve de ünlü edebiyatçı Sami Paşazade Sezai Bey’in yeğeni Enver Necip (Okaner) Bey, Necip Bey’in Moda Başpınar sokak 3 numaralı evinin selamlık katında yaptıkları bir görüşme sonuc

Türkcell Süper Lig Gol Krallıkları

1958-1959 Metin Oktay (Galatasaray) 11 gol
1959-1960 Metin Oktay (Galatasaray) 33 gol
1960-1961 Metin Oktay (Galatasaray) 36 gol
1961-1962 Fikri Elma (Ankara Demirspor) 21 gol
1962-1963 Metin Oktay (Galatasaray) 38 gol
1963-1964 Güven Önüt (Beşiktaş) 19 gol
1964-1965 Metin Oktay (Galatasaray) 17 gol
1965-1966 Ertan Adatepe (Ankaragücü) 20 gol
1966-1967 Ertan Adatepe (Ankaragücü) 18 gol
1967-1968 Fevzi Zemzem (Göztepe) 19 gol
1968-1969 Metin Oktay (Galatasaray) 17 gol
1969-1970 Fethi Heper (Eskişehirspor) 13 gol
1970-1971 Ogün Altiparmak (Fenerbahçe) 16 gol
1971-1972 Fethi Heper (Eskişehirspor) 20 gol
1972-1973 Osman Arpacioglu (Fenerbahçe) 16 gol
1973-1974 Cemil Turan (Fenerbahçe) 14 gol
1974-1975 Ömer Kaner (Eskişehirspor) 14 gol
1975-1976 Cemil Turan (Fenerbahçe) 14 gol
1976-1977 Necmi Perekli (Trabzonspor) 18 gol
1977-1978 Cemil Turan (Fenerbahçe) 17 gol
1978-1979 Özer Umdu (Adanaspor) 15 gol
1979-1980 Mustafa Denizli (Altay) 12 gol
1980-1981 Bora Öztürk (Adanaspor) 15 gol
1981-1982 Selçuk Yula (Fenerbahçe) 16 gol
1982-1983 Selçuk Yula (Fenerbahçe) 19 gol
1983-1984 Tarik Hosiç (Galatasaray) 16 gol
1984-1985 Aykut Kocaman (Fenerbahçe) 20 gol
1985-1986 Tanju Çolak (Samsunspor) 33 gol
1986-1987 Tanju Çolak (Galatasaray) 25 gol
1987-1988 Tanju Çolak (Galatasaray) 39 gol
1988-1989 Aykut Kocaman (Fenerbahçe) 28 gol
1989-1990 Feyyaz Uçar (Beşiktaş) 29 gol
1990-1991 Tanju Çolak (Galatasaray) 31 gol
1991-1992 Aykut Kocaman (Fenerbahçe) 25 gol
1992-1993 Tanju Çolak (Fenerbahçe) 27 gol
1993-1994 Bülent Uygun (Fenerbahçe) 22 gol
1994-1995 Aykut Kocaman (Fenerbahçe) 27 gol
1995-1996 Sota Arveladze (Trabzonspor) 25 gol
1996-1997 Hakan Şükür (Galatasaray) 38 gol
1997-1998 Hakan Şükür (Galatasaray) 33 gol
1998-1999 Hakan Şükür (Galatasaray) 19 gol
1999-2000 Serkan Aykut (Samsunspor) 30 gol
2000-2001 Okan Yılmaz (Bursaspor) 23 gol
2001-2002 İlhan Mansız (BJK) ve Arif Erdem(GS) 23 gol
2002-2003 Okan Yılmaz (Bursaspor) 24 gol
2003-2004 Zafer Biryol (Konyaspor) 25 gol
2004-2005 Fatih Tekke (Trabzonspor) 31 gol
2005-2006 Gökhan Ünal (Kayserispor) 25 gol
2006-2007 Alex De Souza (Fenerbahçe) 19 gol
2007-2008 Semih Şentürk (Fenerbahçe) 17 gol

Türkcell Süper Lig Şampiyonları

1958-1959 Fenerbahçe
1959-1960 Beşiktaş
1960-1961 Fenerbahçe
1961-1962 Galatasaray
1962-1963 Galatasaray
1963-1964 Fenerbahçe
1964-1965 Fenerbahçe
1965-1966 Beşiktaş
1966-1967 Beşiktaş
1967-1968 Fenerbahçe
1968-1969 Galatasaray
1969-1970 Fenerbahçe
1970-1971 Galatasaray
1971-1972 Galatasaray
1972-1973 Galatasaray
1973-1974 Fenerbahçe
1974-1975 Fenerbahçe
1975-1976 Trabzonspor
1976-1977 Trabzonspor
1977-1978 Fenerbahçe
1978-1979 Trabzonspor
1979-1980 Trabzonspor
1980-1981 Trabzonspor
1981-1982 Beşiktaş
1982-1983 Fenerbahçe
1983-1984 Trabzonspor
1984-1985 Fenerbahçe
1985-1986 Beşiktaş
1986-1987 Galatasaray
1987-1988 Galatasaray
1988-1989 Fenerbahçe
1989-1990 Beşiktaş
1990-1991 Beşiktaş
1991-1992 Beşiktaş
1992-1993 Galatasaray
1993-1994 Galatasaray
1994-1995 Beşiktaş
1995-1996 Fenerbahçe
1996-1997 Galatasaray
1997-1998 Galatasaray
1998-1999 Galatasaray
1999-2000 Galatasaray
2000-2001 Fenerbahçe
2001-2002 Galatasaray
2002-2003 Beşiktaş
2003-2004 Fenerbahçe
2004-2005 Fenerbahçe
2005-2006 Galatasaray
2006-2007 Fenerbahçe
2007-2008 Galatasaray

Türkcell Süper Lig Tarihçesi

Eski adıyla Türkiye 1. Futbol Ligi, yeni adıyla Turkcell Süper Lig’in başlangıç tarihi, Türkiye Futbol Federasyonu tarafından 1958-59 sezonu olarak kabul edilir.

1959 yılında düzenlenen lig tarihindeki ilk sezon, 2 ayrı grupta oynandı. O zamanki statü gereği grup maçlarını lider tamamlayan Fenerbahçe ve Galatasaray finalde karşılaştı. Fenerbahçe, Metin Oktay'ın fileleri delen ünlü golüyle ilk maçta 1-0 yenildiği Galatasaray'ı rövanşta 4-0 yenerek şampiyonluğa ulaştı.

Ertesi sezondan itibaren grup statüsü kaldırıldı ve ligimiz bugün statüsünde oynanmaya başladı.

Bu arada Turkcell Süper Lig’in başladığı tarih TFF tarafından 1959 yılı olarak kabul edilmesine karşın, TFF Tahkim Kurulu'nun kararıyla Beşiktaş'ın 1956-57 ve 1957-58 sezonlarında Türkiye Ligi şampiyonu olduğuna ve bu şampiyonlukların TFF yıldız kriterine dahil edileceğine karar verilmesi sebebi ile toplam şampiyonluk sayısı, toplam lig sezonu sayısından 2 fazladır.

Turkcell Süper Lig’de 1987-88 sezonundan itibaren galibiyete 3 puan verilmeye başlanmıştır.

Ligimizin adı, 1958-59 sezonundan 2002-03 sezonuna kadar "Türkiye 1. Futbol Ligi", 2002-03 sezonundan 2005-2006 sezonuna kadar "Türkiye Süper Ligi" olarak kullanılmış, 2005-06 sezonundan itibaren Turkcell'in sponsorluğuyla da son halini almış ve "Turkcell Süper Lig" olmuştur.

Atletico Madrid Hakkında

Madrid'te yaşayan Basklı öğrenciler tarafından 1903'te kurulan Atletico Madrid, 1911'e kadar mavi beyaz renkleri kullandı. Ancak sonra bu renklere kırmızı da eklendi. Önceleri Metropolitano Stadı'nı kullanan Atletico, 1966'dan itibaren Vicente Calderon'u kullanmaya başladı. 9 kez La Liga şampiyonluğunu kazanan Atletico, 9 kez de Kral Kupası'nda zafere ulaştı. Atletico'nun 1 de Kupa Galipleri Kupası şampiyonluğu var.

Sevilla Hakkında

İspanya'nın Sevilla kentinin iki büyük kulübünden biridir. La Liga'da mücadele eden kulüp, Real Betis ile ezeli bir rekabet içerisindedir. 1905'te kurulan Sevilla, son yıllarda Avrupa futboluna damga vuran takım oldu. 1 kez La Liga şampiyonluğunu kazanan bordo beyazlılar, son iki sezonda 2 UEFA Kupası, 1 kez de Süper Kupa'yı kazandı.

Valencia Hakkında

1919 yılında Valencia'da kurulan ve İspanya futbolunun en başarılılarından olan takım maçlarını 1923 yılında açılan 53.000 koltuklu Mestalla Stadı'nda oynamaktadır. Durgun geçen sezonlardan sonra 2000 yılından itibaren çıkışa geçen takım son olarak 2003-04 sezonunda 6. La Liga Şampiyonluğunu kazanmıştır. 2001-02'deki şampiyonlukta olduğu gibi Rafael Benitez önderliğinde bu başarıyı kazandıkları sezon UEFA Kupası'nı da 3. kez alarak bu kupayı en çok alan kulüplerden biri durumuna gelmiştir. Valencia 6 kez de Kral Kupası kazanmıştı.

Real Madrid Hakkında

1902'de Madrid FC adıyla kurulan Real Madrid, 1904'te FIFA'nın kurucuları arasında yer alan bir ekip. FIFA tarafından yüzyılın takımı seçilen Real Madrid, giydiği düz beyaz forma nedeniyle Los Merengues (Mor menekşeler) olarak bilinir. Birçok efsane isme sahip Real Madrid, 30 lig şampiyonluğuyla Avrupa'nın en çok şampiyonluk kazanan takımı durumunda. Di Stefano, Puskas gibi isimlerle 5 kez ustüste Avrupa şampiyonluğunu elde ederek bu kategoride ulaşılamaz bir rekorun sahibi olan Real Madrid, 9 kez Kupa 1'de zafere ulaştı. Gelir bakımından da Dünya'nın 1 numarası olan Real Madrid, 2000'li yılların başında yaptığı transferlerle Glacticos ünvanını almıştı.

Barcelona Hakkında

1899'da İsviçre asıllı Joan Gamper tarafından kurulan Barcelona, Katalanlar'ın sembolü olarak tanınır. Dünyanın en büyük futbol kulüplerinden biri olan Barcelona, 1928'de Real ve Athletic'le birlikte La Liga'nın kurucusu 3 takımdan biridir. Bu sezonun başına kadar formasına reklam almayan Barça, bu kuralını UNICEF için bir kenara bırakmayı kabul etmiştir. 18 kez La Liga şampiyonluğunu kazanan Barcelona, 24 Kral Kupası zaferiyle bu kategorideki en iyi takımlardan biridir. 2 kez de Şampiyonlar Ligi'nde mutlu sona ulaşan Barça, 4 kez Kupa Galipleri Kupası 3 kez de Fuar Şahirleri Kupası'nı kazanarak bu kategorilerin en iyisi olmuştur. Bordo mavililer maçlarını Avrupa'nın en büyük stadı Nou Camp'ta oynuyor.

İspanya La Liga Şampiyonları

1928-1929 Barcelona
1929-1930 Athletic Bilbao
1930-1931 Athletic Bilbao
1931-1932 Madrid
1932-1933 Madrid
1933-1934 Athletic Bilbao
1934-1935 Betis Balompie
1935-1936 Athletic Bilbao
1937-1939 (Savaş nedeniyle ara verildi)
1939-1940 Atlético Aviación
1940-1941 Atlético Aviación
1941-1942 Valencia
1942-1943 Atlético Bilbao
1943-1944 Valencia
1944-1945 Barcelona
1945-1946 Sevilla
1946-1947 Valencia
1947-1948 Barcelona
1948-1949 Barcelona
1949-1950 Atlético Madrid
1950-1951 Atlético Madrid
1951-1952 Barcelona
1952-1953 Barcelona
1953-1954 Real Madrid
1954-1955 Real Madrid
1955-1956 Athlétic Bilbao
1956-1957 Real Madrid
1957-1958 Real Madrid
1958-1959 Barcelona
1959-1960 Barcelona
1960-1961 Real Madrid
1961-1962 Real Madrid
1962-1963 Real Madrid
1963-1964 Real Madrid
1964-1965 Real Madrid
1965-1966 Atlético Madrid
1966-1967 Real Madrid
1967-1968 Real Madrid
1968-1969 Real Madrid
1969-1970 Atlético Madrid
1970-1971 Valencia
1971-1972 Real Madrid
1972-1973 Atlético Madrid
1973-1974 Barcelona
1974-1975 Real Madrid
1975-1976 Real Madrid
1976-1977 Atlético Madrid
1977-1978 Real Madrid
1978-1979 Real Madrid
1979-1980 Real Madrid
1980-1981 Real Sociedad
1981-1982 Real Sociedad
1982-1983 Athletic Bilbao
1983-1984 Athletic Bilbao
1984-1985 Barcelona
1985-1986 Real Madrid
1986-1987 Real Madrid
1987-1988 Real Madrid
1988-1989 Real Madrid
1989-1990 Real Madrid
1990-1991 Barcelona
1991-1992 Barcelona
1992-1993 Barcelona
1993-1994 Barcelona
1994-1995 Real Madrid
1995-1996 Atlético Madrid
1996-1997 Real Madrid
1997-1998 Barcelona
1998-1999 Barcelona
1999-2000 Deportivo
2000-2001 Real Madrid
2001-2002 Valencia
2002-2003 Real Madrid
2003-2004 Valencia
2004-2005 Barcelona
2005-2006 Barcelona
2006-2007 Real Madrid
2007-2008 Real Madrid
2008-2009 Barcelona

İspanya La Liga Tarihçesi

Birçok kişi tarafından en iyi lig olarak kabul edilen La Liga, diğer iki büyük lige göre oldukça geç başladı. İlk olarak 1929'da düzenlenen ve Barcelona'nın kazandığı ligde özellikle 1950'den sonra önemli bir değişim yaşandı ve tam 9 takım mutlu sona ulaşmayı başardı. Real Madrid ile Barcelona arasındaki inanılmaz çekişme ile ünlenen La Liga'nın en başarılısı 31 kez şampiyon olan Real Madrid. La Liga UEFA sıralamasında da 1 numarada yer alıyor. Real Madrid, Barcelona ve Athletic Bilbao La Liga tarihinde hiç küme düşmeyen takımlar olarak dikkat çekiyor.

Fiorentina Hakkında

Toscani Bölgesi'nin en önemli takımı olan Fiorentina, 1926'da kuruldu. İki kez Serie A şampiyonluğuna ulaşan Mor Menekşeler, bu sevinci son olarak 1969'da yaşadı. 6 kez de İtalya Kupası'na uzanan Fiorentina, 1990'ların son bölümünde Batistuta ile müthiş bir çıkış yakalamış ve eski günlerine dönmüştü. Arjantinli'nin ayrılmasından sonra küme düşen Fiorentina, ekonomik durumu nedeniyle 4. Lig'e kadar düşürüldü. Ancak federasyon kararları ve başarılı sonuçların ardından 3 sezon sonra tekrar Serie A'ya yükselmeyi başaran Fiorentina, 2007-2008 sezonunda ligi 4. sırada tamamlayarak Şampiyonlar ligi'ne katılmaya hak kazandı.

2000-2001'de teknik direktörlüğü Fatih Terim'i getiren Mor Menekşeler, ligin ilk yarısında başarılı sonuçlar almış ve kupada yarı finale yükselmişti. Ancak Gori ile anlaşmazlığa düşen Terim görevi bıraktı ve yerine gelen Mancini, sezonu İtalya Kupası'yla kapattı.

ASR Roma Hakkında

Başkentin iki önemli takımından biri olan Roma, 1927 yılında kuruldu. 56 yıl boyunca Serie A'da mücadele etmeyi başaran Roma, bu süreçte 3 kez İtalya şampiyonu oldu. İkisi son iki sezonda olmak 9 kez İtalya Kupası'nı kazanan Roma, UEFA Kupası'nın ilk hali olan Fuar Şehirleri Kupası'nı 1 kez kazandı. Ezeli rakibi Lazio ile müthiş bir çekişme içinde bulunan sarı kırmızılı ekip, maçlarını 85 bin kişilik Olimpiyat Stadı'nda oynuyor.

A.C Milan Hakkında

İtalya'nın Avrupa'da en başyarılı takımı olan Milan 1899 yılında Alfred Edwards ve Herbert Kilpin tarafından Milan Cricket and Football Club adıyla kuruldu. Kurucularının İngiliz olması sebebiyle takımın adını Milano şeklinde İtalyanca'ya çevirmeden İngilizce telaffuz edilerek Milan olarak bırakıldı. 18 uluslararası şampiyonlukla en çok kupa kazanan takım olan Milan, 17 İtalya şampiyonluğuyla bu kategoride de Juventus'un gerisinde ikinci sıradadır. 1990'larda tarihinin en başarılı günlerini yaşayan Milan'ın 7 Avrupa şampiyonluğu bulunmaktadır. Maçlarını Inter'in de satıdı olan Guiseppe Meazza Stadı'nda oynayan Milan, genelde San Siro ismini kullanmaktadır.

Juventus Hakkında

İtalya'da ilk kurulan ekiplerden biri olan Juventus'un kuruluş yılı 1897. Latince'de "gençlik" anlamına gelen Juventus ismini alan takım siyah beyaz çubuklu forması nedeniyle bianconeri veya zebre gibi isimlerle anılır. 1897 yılında bir lisenin öğrencileri tarafından kurulan kulüp 1926 yılında Fiat'ın da sahibi Agnelli ailesinin kontrolüne geçmiş ve gerek sportif sonuçlar gerekse tesisler bakımından başarılı günler başlamıştır. 1930'lu yıllarda çok başarılı bir dönem geçiren siyah beyazlılar, 5 sezon üstüste şampiyon oldu. 28 kez İtalya şampiyonluğa ulaşan Juventus, 9 kez İtalya Kupası'na uzandı.

İki kez Avrupa şampiyonu olan Juve, tarihinin en karanlık dönemini 2006'da yaşadı. Şike skandalına karışan Siyah beyazlılar, Serie B'ye düşürüldü. Ancak bir yıl sonra Serie A'ya dönen Juve, sezonu 3. sırada tamamladı. Juventus maçlarını Torino Olimpiyat Satıd'nda oynuyor ve yeni stadının inşatı devam ediyor.

İnter Milan Hakkında

İtalya'nın en çok şampiyon olan üçüncü takımı olan Inter, 1908 yılında şehrin diğer takımı A.C. Milan'dan ayrılarak kuruldu. Milan'daki İtalyan egemenliğine karşı çıkmak için kurulan Inter, bu nedenle Internazionale adını aldı. Kulüp tarihinin en başarılı dönemini 1963 ile 1966 yılları arasında yaşamış ve bu dönemde üç İtalya şampiyonluğu ve iki Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası şampiyonluğu kazanmıştır. Toplamda 16 İtalya şampiyonluğu bulunan Inter, Juventus ve Milan'ın ardından bu kategoride 3. sıradadır. İki Avrupa şampiyonluğunun yanına 3 de UEFA Kupası ekleyen Inter'in İtalya Kupası zaferi sayısı 5'tir. Maçlarını ezeli rakibinin de kullandığı Guiseppe Meazza'da oynayan Inter, Catenaccio'nın ortaya çıktığı takımdır.

İtalya Seri A Şampiyonları

1898 Genoa Cricket
1898-1899 Genoa Cricket
1899-1900 Genoa Cricket
1900-1901 Milan Cricket
1901-1902 Genoa
1902-1903 Genoa
1903-1904 Genoa
1904-1905 Juventus
1905-1906 Milan
1906-1907 Milan
1907-1908 Pro Vercelli
1908-1909 Pro Vercelli
1909-1910 Inter
1910-1911 Pro Vercelli
1911-1912 Pro Vercelli
1912-1913 Pro Vercelli
1913-1914 Casale
1914-1915 Genoa
1916-1919 (1. Dünya Savaşı nedeniyle ara verildi)
1919-1920 Inter
1920-1921 Pro Vercelli
1921-1922 Pro Vercelli - Novese
1922-1923 Genoa
1923-1924 Genoa
1924-1925 Bologna
1925-1926 Juventus
1926-1927 (Şampiyon yok)
1927-1928 Torino
1928-1929 Bologna
1929-1930 Ambrosiana
1930-1931 Juventus
1931-1932 Juventus
1932-1933 Juventus
1933-1934 Juventus
1934-1935 Juventus
1935-1936 Bologna
1936-1937 Bologna
1937-1938 Ambrosiana-Inter
1938-1939 Bologna
1939-1940 Ambrosiana-Inter
1940-1941 Bologna
1941-1942 Roma
1942-1943 Torino
1943-1945 (2. Dünya Savaşı nedeniyle ara verildi)
1945-1946 Torino
1946-1947 Torino
1947-1948 Torino
1948-1949 Torino
1949-1950 Juventus
1950-1951 Milan
1951-1952 Juventus
1952-1953 Inter
1953-1954 Inter
1954-1955 Milan
1955-1956 Fiorentina
1956-1957 Milan
1957-1958 Juventus
1958-1959 Milan
1959-1960 Juventus
1960-1961 Juventus
1961-1962 Milan
1962-1963 Inter
1963-1964 Bologna
1964-1965 Inter
1965-1966 Inter
1966-1967 Juventus
1967-1968 Milan
1968-1969 Fiorentina
1969-1970 Cagliari
1970-1971 Inter
1971-1972 Juventus
1972-1973 Juventus
1973-1974 Lazio
1974-1975 Juventus
1975-1976 Torino
1976-1977 Juventus
1977-1978 Juventus
1978-1979 Milan
1979-1980 Inter
1980-1981 Juventus
1981-1982 Juventus
1982-1983 Roma
1983-1984 Juventus
1984-1985 Verona
1985-1986 Juventus
1986-1987 Napoli
1987-1988 Milan
1988-1989 Inter
1989-1990 Napoli
1990-1991 Sampdoria
1991-1992 Milan
1992-1993 Milan
1993-1994 Milan
1994-1995 Juventus
1995-1996 Milan
1996-1997 Juventus
1997-1998 Juventus
1998-1999 Milan
1999-2000 Lazio
2000-2001 Roma
2001-2002 Juventus
2002-2003 Juventus
2003-2004 Milan
2004-2005 Şampiyon yok (Juventus'un şampiyonluğu geri alındı)
2005-2006 Inter (Juventus'un şampiyonluğu geri alınıp Inter'e verildi)
2006-2007 Inter
2007-2008 Inter

İtalya Serie A Tarihçesi

Dünyanın en zorlu ligi olarak kabul edilen Serie A, 1898'de başladı. Ancak 1929'da kadar bölgesel bir lig havasında oynanan Serie A, Futbol Federasyonu'nun girişimleriyle 1929-1930 sezonunda ulusul lig oldu ve önemli turnuvanın ilk şampiyonluğuna Ambrossiana ulaştı. Serie A'daki ilginç bir uygulama Scudetto'dur. Sezonu şampiyon bitiren takım Scudetto unvanıyla anılır ve bir sonraki sezon formasında İtalyan bayrağının üç rengi olan bir arma takar. Serie A'nın en başarılı ekibi 27 kez mutlu sona ulaşan Juventus'tur. Son yıllara kadar en önemli lig olarak kabul edilen Serie A, geçen sezonki bahis ve şike skandalıyla büyük itibar kabetti. 5 takımın karıştığı skandal sonucunda Juventus Serie B'ye düşürülmüştü.

17 Mayıs 2009 Pazar

Werder Bremen Hakkında

Bremen kentinde kurulmuştur. Müzesinde 4 Alman Şampiyonluğu ve 5 Alman Kupası vardır. Her zaman üst sıralara oynamasına rağmen bu başarılarını şampiyonluklara dönüştürmekde zorlanmıştır. Bu yüzden kazandığı kupalar kadar ikincilikleri de fazladır. Hatta 1979–80 sezonunda 2. lige düşmüş ve 1 sezon bu ligde oynamıştır. Son dönemde tekrar atılım yapmış ve 2004 yılında son şampiyonluğunu kazanmıştır. Avrupa Kupalarındaki en büyük başarısı 1992'de kazandığı Kupa Galipleri Kupası'dır.

Shalke Hakkında

1904 yılında Gelsenkirschen'de kurulmuş olan kulübün renkleri mavi beyazdır. Almanya'nın işçi sınıfının, özellikle en büyük maden ocaklarının yoğun olduğu bölgede kurulduğu için madenciler olarak tanınır. Schalke 1934, 1935, 1937, 1939, 1942 ve 1957 yıllarında şampiyonluk yaşamıştır.

hertha Berlin Hakkında

Berlin’de kurulmuştur. Maçlarını Almanya tarihi için son derece önemli yere sahip olan Berlin Olimpiyat Stadı'nda yapmaktadır. Kulüp 1892 yılında 4 gencin bir buharlı gemiyle çıktıkları bir gezi sırasında kurulmuştur. Hertha isimli gemi, kulübe de adını vermiş, geminin mavi beyaz bacasının renkleri ise kulübün renklerini oluşturmuştur. Hertha 1930 ve 1931 yıllarında iki şampiyonluk kazanmıştır.

Bayer Leverkusen Hakkında

Almanya’nın Leverkusen şehrinde bulunan kulüp 1904 yılında ünlü ilaç firması Bayer tarafından kurulmuştur. Almanya liginde fazla başarısı bulunmayan kulübün 1987 yılında kazandığı bir UEFA Kupası vardır. Bir dönem milli futbolcu Yıldıray Baştürk’ün de formasını giydiği Bayer Laverkusen 2001 yılında Şampiyonlar Ligi’nde final oynama başarısını göstermiştir.

Bayern München Hakkında

Münih'te 1900 yılında kurulmuş, Alman futbolunun en başarılı ekibibidir. 2005 yılına kadar Münih Olimpiyat Stad'nda oynayan takım, daha sonra Allianz Arena'ya taşınmıştır. Alman futbolunun sportif açıdan en başarılı takımı olmasının yanında 100.000'in üzerinde üye ile Almanya'daki en popüler kulüptür. Avrupa'nın 3 büyük kupasını da alan 4 kulüpten biri olmasının yanında 4 kez Avrupa Şampiyonluğu'nu kazanmıştır. Kulüp, 20 Almanya Şampiyonluğu ve 15 maç üst üste kazanma gibi sayısız rekorlara sahiptir. Şu andaki başkanları efsanevi alman futbolcu Franz Beckenbauer'dır.

Almanya Bundesliga Ligi Şampiyonları

1903 Leipzig
1903-1904 Leipzig
1904-1905 Union 92 Berlin
1905-1906 Leipzig
1906-1907 Freiburger
1907-1908 Viktoria 89 Berlin
1908-1909 Phönix Karlsruhe
1909-1910 Karlsruher
1910-1911 Viktoria 89 Berlin
1911-1912 Holstein Kiel
1912-1913 Leipzig
1913-1914 Fürth
1915-1919 (1. Dünya Savaşı nedeniyle ara verildi)
1919-1920 Nürnberg
1920-1921 Nürnberg
1921-1922 Hamburg
1922-1923 Hamburg
1923-1924 Nürnberg
1924-1925 Nürnberg
1925-1926 Fürth
1926-1927 Nürnberg
1927-1928 Hamburg
1928-1929 Fürth
1929-1930 Hertha Berlin
1930-1931 Hertha Berlin
1931-1932 Bayern Münih
1932-1933 Fortuna Düsseldorf
1933-1934 Schalke 04
1934-1935 Schalke 04
1935-1936 Nürnberg
1936-1937 Schalke 04
1937-1938 Hannoverscher
1938-1939 Schalke 04
1939-1940 Schalke 04
1940-1941 Rapid Wien
1941-1942 Schalke 04
1942-1943 Dresdner
1943-1944 Dresdner
1945-1947 (2. Dünya Savaşı nedeniyle ara verildi)
1947-1948 Nürnberg
1948-1949 Mannheim
1949-1950 Stuttgart
1950-1951 Kaiserslautern
1951-1952 Stuttgart
1952-1953 Kaiserslautern
1953-1954 Hannover 96
1954-1955 Rot Weiss Essen
1955-1956 B. Dortmund
1956-1957 B. Dortmund
1957-1958 Schalke 04
1958-1959 Eintracht Frankfurt
1959-1960 Hamburg
1960-1961 Nürnberg
1961-1962 Köln
1962-1963 B. Dortmund
1963-1964 Köln
1964-1965 Werder Bremen
1965-1966 TSV 1860 Münih
1966-1967 Eintracht Braunschweig
1967-1968 Nürnberg
1968-1969 Bayern Münih
1969-1970 M'Gladbach
1970-1971 M'Gladbach
1971-1972 Bayern Münih
1972-1973 Bayern Münih
1973-1974 Bayern Münih
1974-1975 M'Gladbach
1975-1976 M'Gladbach
1976-1977 M'Gladbach
1977-1978 Köln
1978-1979 Hamburg
1979-1980 Bayern Münih
1980-1981 Bayern Münih
1981-1982 Hamburg
1982-1983 Hamburg
1983-1984 Stuttgart
1984-1985 Bayern Münih
1985-1986 Bayern Münih
1986-1987 Bayern Münih
1987-1988 Werder Bremen
1988-1989 Bayern Münih
1989-1990 Bayern Münih
1990-1991 Kaiserslautern
1991-1992 Stuttgart
1992-1993 Werder Bremen
1993-1994 Bayern Münih
1994-1995 B. Dortmund
1995-1996 B. Dortmund
1996-1997 Bayern Münih
1997-1998 Kaiserslautern
1998-1999 Bayern Münih
1999-2000 Bayern Münih
2000-2001 Bayern Münih
2001-2002 B. Dortmund
2002-2003 Bayern Münih
2003-2004 Werder Bremen
2004-2005 Bayern Münih
2005-2006 Bayern Münih
2006-2007 Stuttgart
2007-2008 Bayern Münih

Almanya Bundesliga Ligi Tarihçesi

Avrupa'da 18 takımlı olarak oynanan tek büyük lig olan Bundesliga, 1903'te kuruldu. 49 farklı kulübün ilk ikiye girdiği ligde 28 farklı ekip zafere ulaştı. 1903'te Leipzig'in şampiyonluğuyla ulaşmasıyla başlayan ligde en fazla zafere ulaşan ekip Bayern Münih olmuştur. 21 kez şampiyon olan Bavyera ekibini Nürnberg izliyor. 1963'te Bundesliga adını alan Alman Ligi'nde küme düşmeyen tek ekip ise Hamburg.

Astonvilla Hakkında

1874'te kurulan Aston Villa İngiltere futbolunun en köklü ekiplerin biridir. Bordo mavi renklere sahip Birmingham ekibi, maçlarını Villa Park'ta oynuyor. 7 kez İngiltere şampiyonu olan Aston Villa, 1 kez Şampiyon Kulüpler Kupası, 1 kez Avrupa Süper Kupası, 7 kez de FA Cup şampiyonluğu kazandı. Aston Villa 1982'deki Şampiyon Kulüpler Kupası şampiyonluğuyla Avruqa'da zafer kazanan 4. İngiltere temsilcisi olmuştu. Villa'nın Premier Lig'de henüz şampiyonluğu bulunmuyor.

Chelsea Hakkında

İngiltere'de aristokratların takımı olarak bilinen Chelsea, Batı Londra'da 1905'te kuruldu. Roman Abramovich'in kulübü satın almasıyla Avrupa'nın gündemine oturan Chelsea, 1955, 2005 ve 2006'da olmak üzere 3 kez İngiltere şampiyonluğu kazandı. Son yıllarda her turnuvada rakiplerine üstünlük sağlayan Chelsea, 4 kez FA Cup, 4 kez de Lig Kupası'nda zafere ulaştı. Maviler olarak da bilinen mavi beyazlılar maçlarını 50 bin kişilik Stamford Bridge'te oynuyor.

Arsenal Hakkında

1886'da Doğu Londra'da kuruldu. 1913'te daha zengin olan Kuzey Londra'ya taşındı ve Highbury Stadı'nda maçlarını oynamaya başladı. İngiltere futbolunun en önemli ekiplerinden olan Arsenal geçen sezon yeni stadı Emirates'e taşındı. Tarihinde 13 İngiltere şampiyonluğu bulunan Gunners'ın Avrupa'daki en önemli başarısı 1993'te kazandığı UEFA Kupası. 2 kez de bu kupada final oynayan kırmızı beyazlı ekip, 2006'da Şampiyonlar Ligi'nde final oynamayı başarmıştı.

LiverpooL Hakkında

Liverpool şehrinde kurulmuş İngiltere'nin en köklü futbol takımlarından biri. Liverpool Football Club İngiliz Futbol ligleri boyunca en başarılı takımdır. Kurulduğu yıl olan 1892'den beri, 5 Avrupa Şampiyonluğu ve 18 İngiliz Ligi Şampiyonluğu elde etmiştir. Kulübün stadyumu 45,362 kapasitesi Anfield Road Stadyumu'dur. 1985 yılında kulüp tarihinin en büyük trajedisini yaşamış ve Avrupa Kupası finalinde Juventus'la oynanan maçta çıkan ve tarihe Heysel Faciası olarak geçen olaylarda kulüp ve taraftarları sorumlu tutulmuştur. Bu olay sonrası UEFA tüm İngiliz kulüplerini Avrupa kupalarından 5 yıl men etmiştir. Kulübün genel taraftar kitlesi Liverpool kentinin de liman kenti olması dolasıyla genel olarak işçi sınıfıdır. "You will never walk alone" (Asla yalnız yürümeyeceksin) isimli şarkı artık Liverpool kulübünün marşı haline gelmiş ve slogan olarak kullanılmaktadır.

Manchester United Hakkında

İlk olarak Newton Heath (L & Y.R.) F.C. adıyla 1878 yılında kurulan takım işçilerin kulübü olarak ortaya çıkmıştı. Finansal sorunlar üzerine 1902 yılında bir işadamı tarafından satın alınmış ve adı Manchester United olarak değiştirilmişti. İkinci Dünya Savaşı sonrası takımın başına Sir Matt Busby'ı getiren takım çok iyi bir kadro kurmuş; 1956 ve 1957'de üstüste iki şampiyonluk kazanmıştır. Ancak şok edici bir gelişme olmuş ve Münih'de takımın uçağı düşmüştür. Takımın 8 oyuncusu bu kazada ölmüş ve birçok oyuncusu sakatlanmıştır. Herkes takımın çökeceğini düşünürken Busby sakat oyuncularından ve gençlerden yeniden bir rüya takım kurmuş, 1965 ve 1967 iki kez İngiltere Şampiyonu olmuş, 1968 'de Avrupa Kupası'nı kazanan ilk İngiliz takımı olmuştur. İngiltere'de 16 kez şampiyonluğa ulaşan United, 11 kez FA Cup, 2 kez de Şampiyonlar Ligi'ni kazanmayı başardı.

İngiltere Premier Ligi Şampiyonları

1888-1889 Preston North End
1889-1890 Preston North End
1890-1891 Everton
1891-1892 Sunderland
1892-1893 Sunderland
1893-1894 Aston Villa
1894-1895 Sunderland
1895-1896 Aston Villa
1896-1897 Aston Villa
1897-1898 Sheffield United
1898-1899 Aston Villa
1899-1900 Aston Villa
1900-1901 Liverpool
1901-1902 Sunderland
1902-1903 The Wednesday
1903-1904 The Wednesday
1904-1905 Newcastle United
1905-1906 Liverpool
1906-1907 Newcastle United
1907-1908 Manchester United
1908-1909 Newcastle United
1909-1910 Aston Villa
1910-1911 Manchester United
1911-1912 Blackburn Rovers
1912-1913 Sunderland
1913-1914 Blackburn Rovers
1914-1915 Everton
1916-1919 (1. Dünya Savaşı nedeniyle ara verildi)
1919-1920 West Bromwich Albion
1920-1921 Burnley
1921-1922 Liverpool
1922-1923 Liverpool
1923-1924 Huddersfield Town
1924-1925 Huddersfield Town
1925-1926 Huddersfield Town
1926-1927 Newcastle United
1927-1928 Everton
1928-1929 Sheffield Wednesday
1929-1930 Sheffield Wednesday
1930-1931 Arsenal
1931-1932 Everton
1932-1933 Arsenal
1933-1934 Arsenal
1934-1935 Arsenal
1935-1936 Sunderland
1936-1937 Manchester City
1937-1938 Arsenal
1938-1939 Everton
1940-1946 (2. Dünya Savaşı nedeniyle ara verildi)
1946-1947 Liverpool
1947-1948 Arsenal
1948-1949 Portsmouth
1949-1950 Portsmouth
1950-1951 Tottenham Hotspur
1951-1952 Manchester United
1952-1953 Arsenal
1953-1954 Wolverhampton Wanderers
1954-1955 Chelsea
1955-1956 Manchester United
1956-1957 Manchester United
1957-1958 Wolverhampton Wanderers
1958-1959 Wolverhampton Wanderers
1959-1960 Burnley
1960-1961 Tottenham Hotspur
1961-1962 Ipswich Town
1962-1963 Everton
1963-1964 Liverpool
1964-1965 Manchester United
1965-1966 Liverpool
1966-1967 Manchester United
1967-1968 Manchester City
1968-1969 Leeds United)
1969-1970 Everton
1970-1971 Arsenal
1971-1972 Derby County
1972-1973 Liverpool
1973-1974 Leeds United
1974-1975 Derby County
1975-1976 Liverpool
1976-1977 Liverpool
1977-1978 Nottingham Forest
1978-1979 Liverpool
1979-1980 Liverpool
1980-1981 Aston Villa
1981-1982 Liverpool
1982-1983 Liverpool
1983-1984 Liverpool
1984-1985 Everton
1985-1986 Liverpool
1986-1987 Everton
1987-1988 Liverpool
1988-1989 Arsenal
1989-1990 Liverpool
1990-1991 Arsenal
1991-1992 Leeds United
1992–1993 Manchester United
1993–1994 Manchester United
1994–1995 Blackburn Rovers
1995–1996 Manchester United
1996–1997 Manchester United
1997–1998 Arsenal
1998–1999 Manchester United
1999–2000 Manchester United
2000–2001 Manchester United
2001–2002 Arsenal
2002–2003 Manchester United
2003–2004 Arsenal
2004–2005 Chelsea
2005–2006 Chelsea
2006–2007 Manchester United
2007–2008 Manchester United

İngiltere Premier Ligi Tarihçesi

Futbolun beşiği olarak kabul edilen İngiltere'de futbol 1885 yılında profesyonelleşmeye başladı. Dünyada ilk futbol takımının (Notts County) kurulduğu Ada'da ilk lig ise 1888 yılında Aston Villa başkanı William McGregor'un girişimleriyle hayata geçti. Bu aynı zamanda dünyadaki ilk profesyonel lig olarak tarihe geçti. İlk sezonun şampiyonu ise Preston North End oldu. Preston sezonu namağlup kapatmayı da başardı. İnanılmaz bir rekabetin olduğu ligde sadece üç takım 4 kez üstüste şampiyonluğa ulaştı. Bunlar Huddersfield, Arsenal, Liverpool ve Manchester United.

1980'lere kadar Avrupa'nın revaçtaki liglerinden biri olan İngiltere Ligi, holganizmin yükselişiyle düşüşe geçti. 1985'te Heysel faciasıyla dibe vuran Ada futbolunun yerini artık Serie A ve La Liga almıştı. 1992'de İngiltere Futbol Federasyonu radikal bir kararla ligi feshetti ve yerine Premier Lig'i kurdu. İlk sezonunda 22 takımla oynanan Premier Lig, 1995'te 20 takıma düştü.

15 yıllık Premier Lig tarihinin en başarılı ekibi Manchester United olarak dikkat çekerken, İngiltere futbol tarihinde en fazla şampiyonluk sahibi olan Liverpool, Perimer Lig'de henüz şampiyon olmayı başaramadı. Birinci Lig'in başarılı ekipleri Preston, Huddersfield ve Burnley de Premier Lig'e yükselemeyen ekipler olarak dikkat çekti. Şu anda televizyon gelirleriyle dünyanın en pahalı ligi olan Premier Lig'de yayın haklarının maliyeti yaklaşık 1.7 milyar doları buluyor.